MOTİVASYON ve MOTİVASYON TEORİLERİ

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

TEKNİK EĞİTİM FAKÜLTESİ

MOBİLYA VE DEKORASYON EĞİTİM BÖLÜMÜ

 

 

SINIF YÖNETİMİ

“EĞT – 302” 

 

 

 

MOTİVASYON

 

 

Bir balıkçı kendisinden her gün balık isteyen adama balık tutmasını; bir öğretmen de her gün öğrencilerini motive etmektense, kendi kendilerini motive etmelerini öğretmiş.
Erkan KOÇ

 

 

 

 
Dersin Hocası
 
Arş. Gör. Kemal ÖZTEMEL

 

 

 

Hazırlayan

 

Erkan KOÇ      9641027

 

 

 

 

 

 

 

 

ANKARA 2000

 

 

 

MOTİVASYON.......................................................................................................................... 2

Periyodik Güdüler..................................................................................................................... 3

Periyodik Olmayan Güdüler....................................................................................................... 3

Motivasyonun Önemi................................................................................................................. 3

MOTİVASYON TEORİLERİ..................................................................................................... 4

1. Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Teorisi................................................................................... 4

Kompleks Üstü......................................................................................................................... 4

Kompleks................................................................................................................................. 4

a)    Fizyolojik İhtiyaçlar......................................................................................................... 5

b)   Güvenlik İhtiyaçları.......................................................................................................... 5

c)    Sevme Ve Sevilme İhtiyaçları........................................................................................... 5

d)   Aile Kurma..................................................................................................................... 5

e)    Takdir Edilme İhtiyacı...................................................................................................... 5

f)    Yeteneklerini Ortaya Koyabilme İhtiyacı.......................................................................... 5

2. Mc Gregor’un X ve Y Teorisi................................................................................................ 6

3. “Z” Teorisi............................................................................................................................ 6

GÜDÜ TÜRLERİ...................................................................................................................... 6

Birincil Ve İkincil Güdüler.......................................................................................................... 6

KATILIMA GÜDÜLEME........................................................................................................ 9

GÜDÜLENMEYİ ETKİLEYEN KİŞİSEL ETKENLER...................................................... 11

ÖĞRENCİLERİ GÜDÜLEME YOLLARI........................................................................... 12

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

 

MOTİVASYON

Motivasyon nedir.

Çalışma [EK1] (Bu eğitim içinde geçerlidir. ) hayatında motivasyon kısaca personelin işe istekli hale getirilmesi olarak tarif edilir. Lügatte ise motivasyonla ilgili şu bilgiler verilmektedir.

Güdüleme kavramını dilimizdeki tam karşılığını bulmak çok güçtür. Bu kavram İngilizce, Fransızca “Motive” kelimesinden türetilmiştir. Motive kelimesi Türkçe’de güdü, saik veya harekete geçirici güç anlamına gelmektedir.

Motiv; Bilinçli veya bilinçsiz olarak davranışı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, bir etkinlik veya işin gizli nedeni, bireyleri bilinçli ve amaçlı davranışlarda bulunmaya iten dürtü veya dürtüler bileşkesi olarak tanımlanmaktadır.

Güdülenme, bireyin işinin yönünü, gücünü ve öncelik sırsını belirleyen iç veya dış dürtünün etkisi ile eyleme geçmesi (Motivasyon) ve güdülemek de insan ya da hayvanlardaki belli güdüleri devinime geçirerek canlıyı eyleme itme olarak tanımlanmaktadır. Güdüleyici ise eyleme geçirici ya da yönlendirici unsurlardır.

Araştırmamamızda aynı veya benzer anlamalara gelen değişik kavaramlar yerine, daha yerleşik ve hepsinin taşıdığı manayı kapsaması bakımından genellikle motiv (Güdü) ve motivasyon (Güdüleme) sözcükleri kullanılmıştır. Eğitim hayatının organize bir yönü olup, bunun merkezinde de insan unsuru yer almaktadır.

 

 

 Periyodik Güdüler

Açlık, uyku gibi giderildikten bir süre sonra tekrar ortaya çıkan güdüler olup; temel ve doğal güdüler olarak tanımlanmaktadır. Bunlar bireyin dünyaya gelmesi ile aynı anda beliren ve biyolojik hayatın devamı için giderilmesi zorunlu olan güdülerdir. Eksikliği organizma tarafından çeşitli yollarla hissettirilerek giderilmesi amacıyla birey uyarılır.

 

 Periyodik Olmayan Güdüler

Bu güdüler bireyin fizyolojik gelişme sürecine paralel olarak ortaya çıkmakta ve giderildikten sonra genellikle pek etkileri kalmamaktadır. Bireyin başta aile olmak üzere daha çok toplumsal çevrede kazandığı güdülerdir. Örnek olarak yeteneklerini ortaya koyma, başarı güdüsü ve saygınlık güdüsü verilebilir.

 

Motivasyonun Önemi

Motivasyon doğrudan davranışın kaynağı ile ilgilenmektedir. Davranışların nasıl yönlendirilebileceğini veya yönlendirilmiş bir davranışın yoğunluğunun nasıl arttırılabileceğini ortaya koymaya çalışmaktadır. Bunun nedeni insanın doğası gereği hareketli ve çeşitli yöntemler kullanılmak yoluyla etki altına alınabilen bir varlık olmasıdır.

Motivasyon fonksiyonları çok değişik şekillerde hayatın her alanında ve hemen herkes tarafından uygulanır. En küçük sosyal grup olan ailede anne ve baba, sınıfını geçerse kendisine bisiklet (ya da herhangi bir hediye) alacağını müjdeleyerek okula giden çocukların davranışlarını yönlendirmeye çalışır. Devletler vatandaşlarını, uygarlık düzeyine yetiştirmek amacıyla çok çalışmaya özendirirler. Kendi üzerine bir takım motivasyon unsurları tatbik edilen biri, başka bir amaçla yine diğer bir kişiyi güdülemeye çalışabilir. Kısaca insan davranışlarına yön vermek isteyen hemen herkesin başvuracağı en güçlü yöntem motivasyon olarak görülmektedir.

Günümüzde globalleşme sebebiyle ülkeler arsında sınırlar neredeyse kalkmıştır. Ülkeler hem bölgesel anlamda hem de küresel anlamda söz sahibi olabilmek için rekabete mecburdurlar. Bu rekabet ekonomik, siyasal, kültürel, eğitim vb. olabilir. Bizi ilgilendiren ise eğitimdeki rekabettir. Bunun içinde iyi motive edilmiş bireyler gereklidir.

Güdülenmiş ile güdülenmemiş öğrenci davranışları arasında önemli farklar vardır. Güdülenmiş davranışların yönü bellidir, büyük bir enerji ile yapılır. Hareketlerde kararlılık, devamlılık ve ısrar vardır.

Güdülenmiş davranışta ilgi duyma ve dikkat etme de süreklilik; davranışın yapılması için çaba göstermeye ve gerekli zaman harcamaya isteksizlik; kunu üzerinde odaklaşma, kendini verme ve güçlüklerle karşılaştığında istenilen davranışı yapmaktan vazgeçmeme, sonuca gitmede ısrarlı olma ve kararlılık gibi olumlu davranışlar mevcuttur.

 

MOTİVASYON TEORİLERİ

Bu bölümde motivasyon ve motivasyon teorileri hakkında temel bilgiler yer almaktadır. Bunlar kısaca Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi; X, Y ve Z Teorisi olarak sıralanabilir.

 

    1. Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Teorisi

 

Güdülenme ile ilgili en kapsamlı açıklamalardan birini hümanistlik yaklaşımın öncülerinden olan  Maslow yapmıştır.

Maslow`a göre bireyin güdülenmesinin temelinde ihtiyaçlar vardır. Birey bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla harekete geçer. Maslow insanların bu ihtiyaçlarını önem sırasına dizerek ihtiyaçlar hiyerarşisi oluşturmuştur.

 

 

Kompleks Üstü

Ben Üstü

 

İhtiyaçlar

Ben

PSİKOLOJİK

 

Ait olmak

İHTİYAÇLAR

Kompleks

Fırsat

 

İhtiyaçlar

Emniyet

 

 

Takdir

 

 

Ümit etmek

 

Basit Temel

Sinir Sisteminin Normal Çalışması

 

İhtiyaçlar

Gururunu Korumak

 

 

Yükselmek

 

Çevreye Uymak

SOSYAL

Sosyal Emniyet

İHTİYAÇLAR

Meslek ve İş Sahibi Olmak

 

Aile Kurmak

 

Korunmak

FİZYOLOJİK

Cinsel Tatmin

İHTİYAÇLAR

Uyumak

 

Yemek Yemek

 

* Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Tablosu Doç. Dr. Hasan HEFE[EK2]  tarafından ders notu olarak verilmiştir.

Teoriye göre insanlar ihtiyaçlarını gidermek amacıyla davranışlarına yön ve yoğunluk vermektedir. Bu ihtiyaçlar önem sırasına göre şöyle sıralanabilir.

a)     Fizyolojik İhtiyaçlar

Bunalar, insanın yaşabilmesi için mutlaka karşılanması gereken, hayat boyu çeşitli aralıklarla ortaya çıkan ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçlar diğer ihtiyaçlara nazaran öncelik taşır. Örneğin, açlık endişesi içinde olan bir insan için yemek ihtiyacını gidermeyen davranışlar ikinci planda kalır.

b)     Güvenlik İhtiyaçları

Birey fizyolojik ve biyolojik ihtiyaçlarını yeterli oranda giderdikten sonra güvenlik ihtiyaçlarını gidermeye yönelir. Örneğin sağlık güvencesi, geleceğe yönelik sosyal güvence vb.

c)      Sevme Ve Sevilme İhtiyaçları

Sevme ve sevilme insanın doğasından kaynaklanan evrensel bir ihtiyaçtır. İnsanlar sosyal bir varlık olmaları itibarı ile diğer insanlarla gruplar halinde bir arada yaşamak, birileri tarafından sevilirken, birilerini de sevmek ister.

d)     Aile Kurma

Her insan normal şartlar altında eşi ve çocukları ile beraber bir ailesinin olmasını, kendisiyle dertleşeceği ve gereğinde yardımlaşabileceği, sevinçlerini ya da sıkıntılarını paylaşabileceği yakınlarının olmasını ister.

e)     Takdir Edilme İhtiyacı

İnsanlar kendi kendilerini takdir etmeden önce özellikle çevrelerindeki dikkat ve ilgisini çekerek, onların takdirini kazanmayı isterler. Statü ihtiyacı, farkına varılma ihtiyacı, takdir edilme ve iş arkadaşlarından daha üstün bir başarı sağlama ihtiyacı örnek olarak verilebilir.

f)       Yeteneklerini Ortaya Koyabilme İhtiyacı

Yeteneklerini ortaya koyabilme ihtiyacı, insanların kendi kişilik yapılarında doğal ve potansiyel olarak mevcut olan maharetlerini, yeteneklerini analiz ederek, pratik olarak uygulamaya yönelmesidir. Örneğin birey müzik sahasında kendini yetenekli buluyorsa, imkan bulup bunu sergilemeye yönelebilir.

Bu basamağa kadar ihtiyaçlar tam veya tama yakın giderilen birey, kendine özgü kişiliği olan, güveni tam, yere sağlam basan insan haline gelir.

Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisi öğretmenin çocukları daha iyi tanıyarak, onları hangi güdüler altında hareket ettiklerini anlamasına yardımcı olur. Örneğin, disiplini bozan bir öğrencinin davranışı altında alışkanlık değil, arkadaşlarından kabul görme ihtiyacı olabilir. Böyle bir durumda, o öğrenciye arkadaşlarından kabul görmek için kötü davranışlar göstermesine gerek olmadığına, iyi davranışlarıyla da kabul görebileceğini anlamasına yardım edebilirse güdülenmeleri sağlanabilir.

    2. Mc Gregor’un X ve Y Teorisi

“X”  Teorisi insanlar sıkça uyarılarak denetim altında tutulması esasına dayanır.

“Y” Teorisi insanlar doğal olarak verimli olunması sağlanır.

    3. “Z” Teorisi

İnsanlar arasında arkadaşane bir tutum ve fedakarlık beklenir.

 

GÜDÜ TÜRLERİ

 

    Birincil Ve İkincil Güdüler

    Güdüler, birincil ve ikincil olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Birincil güdüler, biyolojik temeli olan dürtülere dayanan güdülerdir. Birincil güdüler bütün canlılarda gözlenebilir. Birincil güdülerin bazıları açlık, susuzluk gibi, vücutta bilinen bazı fizyolojik değişikliklerden kaynaklanır ve bunlar öğrenilmemiş güdülerdir.

                                                                                                                                                Durumluluk Ve Sürekli Güdüler

    Güdüler sürekliliklerine göre durumluluk ve sürekli olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Durumluk güdü, belli bir durumun etkisi ile ortaya çıkar ve geçicidir. Sürekli güdü ise kalıcıdır. Örneğin, Türkçe dersini sevmeyen fakat sınava gireceği için Türkçe dersi çalışan bir öğrencinin Türkçe öğrenmeyle ilgili güdüsü durumluktur. Türkçe’ye ilgi duyan, dersini çalışan ve bu alanı öğrenmek için Türkçe çalışan bir öğrencinin güdüsü ise süreklidir.

   

İçsel Ve Dışsal Güdüler

    Öğrenciler ya okulu sever yada okuldan nefret eder bazıları öğrenmeyi ilginç ve kolay bulur için okulu sever, bazıları öğrenmeyi sıkıcı bulduğu için okuldan nefret eder. Bireyin ihtiyacı karşılandığında, başarı güdüsü açısından başarıya uğratıldığında bir doyum elde eder. Doyum güdülenmesinin kaynağını oluşturur. Birey doyum elde etmek için işi başarmak istiyorsa, bu bir içsel güdülenmedir. Bireyin güdülenmesi dışsal etkilerle öğrenci için özendirici hedefler seçilerek yada pekiştireçler kullanılarak geliştirilirse bu durumda güdülenme dışsaldır dışsal güdü dışardan gelen ödül, ceza, baskı, rica gibi etkilerle ortaya çıkar. Örneğin, annesinin “yemeğini yemezsen oyun oynayamazsın”demesi üzerine yemeğini yemeye başlayan çocuk dışsal olarak güdülenmiştir. Bu çocuğun güdülenmesine yol açan etken yemek yemeyi seviyor olması değil, oyun oynamak için yemeği araç olarak kullanmasıdır.

    İçsel güdü ise, kişinin içinden gelen etkilere örneğin ilgi, merak, ihtiyaç vb. ortaya çıkar. Örneğin, matematiğe ilgi duyan bir çocuk ona “yap” denmeden, kendisi istediği için matematik çalışıyorsa içsel olarak güdülenmiştir.(Dr. Leyla Ercan :sınıf yönetiminde yeni yaklaşımlar)

 

GÜDLENME KURAMLARI

    Bir sınıftaki öğrenciler bir çok özellik yönünden birbirine benzedikleri halde, çok farklı davranışlar göstere bilmektedirler. Öğrencilerden biri ödevini çok iyi yapıyor , derse istekle katılıyor ve iyi notlar alabiliyor. Diğer bir öğrencide görevlerini tam yerine getirmiyor, derse katılımı çok az ve pek iyi notlar almıyor. Öğretmenlerinizden bazen şu sözleri duyarsınız “ödevini yapabilirdi, ancak çaba göstermiyor” veya “o çok zeki olmakla birlikte çalışkan”. güdüleme  kuramları bu yönleriyle bireyler arsındaki farkları açıklamamıza yardımcı olacaktır. Aşağıda bu yaklaşımlar, fazla ayrıntıya girmeden açıklanmıştır.

 

Davranışcı Yaklaşım

Davranışlara göre güdüler, şartlanma ve modelden öğrenme yollarıyla öğrenilmektedir. Güdülenmede davranışsal yaklaşımın etkinliği, büyük ölçüde pekiştireçlere bağlıdır. Sınıfında öğretmenin yada arkadaşlarının sorduğu sorulara doğru cevap veren öğrencilere uygun pekiştireçler verildiğinde öğrenciler bir yandan sorulan sorulara cevap vermek için güdülenmiş olurlar diğer yandan da öğrenmeye karşı istekli hale gelmiş olurlar.

    Bu yaklaşım, dışsal güdülenmeye dayalı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, öğrenci kendi amaçlarını bir kenara bırakıp, kendini ödüle getiren amaca yönelebilir. Davranışsal yaklaşımın ilkeli okullarda yaygın bir şekilde uygulanmasına rağmen, öğrencileri güdülenme konusunda tartışmalı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma getirilen ana eleştiri, dıştan güdülenmenin bireyin üzerindeki olumsuz etkileridir. Öğrenci sadece ödül almak için istenilen davranışı yapar hale getirilebilir. Ödüller, kalite standardını karşıladığı zaman değil de, sadece ödev yerine getirildi diye verilirse, dıştan gelen olumsuz etkilerde artış görülür. Örneğin, bir öğretmen öğrencilerine araştırma projelerini veya ödevlerini yaptıkları için 100 puan verirse bu durum öğrencilerde orta düzeyde başarı göstermenin bile, 100 puan getireceği fikrini uyandırır. Öğrenciler, alınan ödülün çaba ve ödevin kalitesi ile değil de, onun yapılmasıyla kazanılacağı mesajını alırlar. Buda güdülenmeye zarar verir. Diğer taraftan ileri yaş düzeyindeki öğrenciler övgüyü çabalarından dolayı veya basit görevlerindeki performanslarından dolayı aldıklarını düşünürler. Bu yaştaki öğrencilere öv8gü, öğretmenin öğrencideki yetenek  düzeyinin düşüklüğüne inandığının bir göstergesidir. Bu tür inanç da, güdülenmeyi azaltır. Bu sebeple de pekiştireç olarak düşünülen övgü, tersine cezalandırıcı olarak iş görür.             

 

    İnsancıl Yaklaşım

“Aslında bütün insanlar güdülenmiştir. Kimse asla motivasyonsuz değildir. Bazen insanlar, bizim onların yapmasını tercih ettiğimiz şey için güdülenmemiş olabilirler, ancak onların tamamen motivasyonsuz olduğunu söylemek doğru olmayabilir” ifadesi insancıl psikoloji hareketinin ana ilkesidir. İnsancıl psikoloji, nisanı zihinsel, duygusal ve soysal faktörler içinde bir bütün olarak inceler ve bu faktörlerin öğrenmeyi nasıl etkileyeceği üzerinde durulur. İnsancıl psikoloji kişilerin algılamaları ve içten gelen ihtiyaçlarına cevapları üzerine odaklanır.

İnsancıl yaklaşım güdülenmeyi ,insanların büyüme ve gelişmelerine neden olan, etkin bir iç güdü olarak görmektedir. Güdülenme, öğretmenin öğrenciye veya sınıfta dışsal olarak yaptığı bir şey değildir, aksine büyüme gelişme ve yeni tecrübeleri entegre etmek için halihazırda var olan pozitif bir eğilimi beslemedir. Her insan doğuştan, tüm insan davranışlarına enerji veren ve onu yönlendiren büyüme ilkesine sahiptir. Önünde oturan arkadaşını dürtükleyen 8. sınıf öğrencisi bile güdülenmiştir, ancak onun güdülenmesi akademik olmayan etkinliklere yöneliktir.

İnsancıl yaklaşıma göre, her birey değerlidir, çünkü doğuştan değerli bir varlıktır. Çevrenin öğrenme ve güdülemedeki rolünü destekleyen ikna edici kanıtlar vardır. Öğretmenler sınıfta öğrencilere sadece bilgi verip, istenen cevabı pekiştirmezler, bunun yerine hem öğrenciyi hem de öğrenen kişisel gelişimini kolaylaştırırlar.

 

Sosyal Öğrenme Yaklaşımı

Bu yaklaşım, davranışçı ve bilişsel yaklaşımların özelliklerini içerir ve yeni boyutlar ekler. Sosyal öğrenme kuramına göre, sadece dışsal uyarıcılardan etkilenmediğimiz gibi, yalnızca içsel etkilerle de yönlendirilmeliyiz. Çevresel değişkenler ve bilişsel özellikler kadar, öz-yeterlik, bağımlılık, başarı, saldırganlık gibi kişisel özellikler de bireyin davranışını etkiler. Davranışlar çevresel değişkenler, bilişsel özellikler ve kişisel özelliklerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkar.

Sosyal öğrenme yaklaşımına göre, güdülenmeyi etkileyen üç ana etken vardır.

Bunlar:              

a.       Bireyin amacına ulaşma beklentisi

b.       Amacın birey için değeri

c.        Bireyin yapılacak işe yönelik tepkisidir.

Birey ilk iki maddeye olumlu cevaplar veriyorsa öz-yeterlik duygusu geliştirecektir. Öz-yeterlik, bireyin belirli bir işi başaracak yeteneğe sahip olduğuyla ilgili algısıdır. Birey geçmiş yaşantılarına dayalı olarak veya başka kişilerin yaşantılarını gözleyerek, bir işin sonucunu tahmin eder. Beklenen sonuçlar olumlu ise ve yapılacak iş yarar sağlayacaksa güdülenme gerçekleşir. Davranışlar büyük bir çoğunlukta önceki davranışların sonuçları tarafından yönlendirilir. Örneğin ellerimizin donmasını beklemeksizin eldivenlerimizi giyeriz. Çünkü önceki yaşantılarımızdan böyle bir çıkarsama yaparız. Öğrenciler yeni bir yarıyıla başladıklarında alacakların derslerin hangilerinde başarılı ya da başarısız olacaklarına dair bir yargı geliştirirler. Bu yargı büyük ölçüde onların elde edecekleri sonucu etkiler.(Ziya Selçuk:Eğitim psikolojisi)

 

    Bilişsel Yaklaşım

    Neden küçük çocuklar, bu kadar istekli bir şekilde çevrelerini sorgularlar? Neden bulmaca oyunları 4-5 yaşındaki çocukların zamanlarının büyük bir kısmını meşgul ediyor? Bilişsel yaklaşıma göre, düzeni ve dünya işlerini anlama ve denge kurabilme ihtiyacından dolayı güdüleniriz. Davranışsal yaklaşımda, dışsal etkenler önemli görülürken, bilişsel yaklaşımda ise içsel etkenler önemlidir. Hoşlandığı bir dersin sınavına çalışan bir öğrenci yorgunlunun, açlığının ya da uykusuzluğunun farkında olmayabilir. Çünkü, amaçlarını gerçekleştirme gibi içsel ihtiyaç onu etkilemektedir. Bu nedenle öğretmenler, ders esnasında öğrencilerin içsel ihtiyaçlarını merak uyandırarak, ilginç ve şaşırtıcı sorular sorarak harekete geçirmelidir. Ancak, bütün öğrencilerde içsel ihtiyaçlarını harekete geçirmesi zordur. Çünkü, öğrencilerin beklentileri, amaçları, değerleri ve ihtiyaçları çok farklıdır. Bilişsel yaklaşım, öğrenciler arasındaki farklılıkları açıklamada öğretmene yardımcı olmaktadır. Bu farklılıklara aşağıdaki örnekler verilmiştir.

·      Başlangıçta başarısız olmalarına rağmen, neden bazı öğrenciler problemi çözmeye devam ederler.

·      Neden bazı öğrenciler notlarını etkilemeyeceğini bildikleri halde bazı etkinliklere ilgilenirler.

·      Neden insanlar başarılı olana kadar, bir faaliyette bulunmaya devam ederler ve başardıktan sonra bırakırlar.

·      Neden öğrenciler olumsuz geribildirim almayı, hiç geribildirim almamaya tercih ederler.

·      Öğrenciler neden derslerin önemsiz yönleriyle ilgilenirler.(Yrd. Doç. Dr Hüseyin Öncü:sınıf yönetimi )        

 

KATILIMA GÜDÜLEME

Bu kısımda, öğrenme etkinliklerine katılım için içten ve dıştan güdülenmiş öğrencilerin nasıl ayırt edileceği açıklanmıştır.

 

İÇTEN VE DIŞTAN GÜDÜLENME

Güdüleme iki geniş kategori içinde ifade edilebilir. Bunlardan biri dıştan güdülenme, diğeri de içten güdülenmedir. Bu güdüleme türleri ile ilgili bilgiler aşağıda alt başlıklar halinde açıklanmıştır.

 

1.Dıştan Güdülenme:

Yüksek notlar ve öğretmenin iltifatları şeklindeki pekiştireçler sonucu öğrencinin dışında oluşan güdülenmedir.Aşağıda da,öğrenme etkinliklerine katılmaya yönelik dıştan güdülenmiş iki öğrenci örneği verilmiştir.

1.     Ahmet’in yedinci sınıf öğretmeni kendisinden beslenme ile ilgili bölümü Fen Bilgisi kitabından okumasını istiyor. Ahmet , babasını mutlu kılmak  için ödevini tamamlayarak yüksek notlar alıyor. Ahmet, sağlıklı beslenme ile ilgili bölümü okuyarak, notlarını yükselteceğine inanıyor.

2.    Türkçe öğretmeni yaratıcı yazı yazma ile ilgili ders anlatırken Zeynep öğretmenini istekli dinliyor. Çünkü, dinlemezse sınıfta soru sorulduğunda cevap veremediğin, sıkılacağından korkuyor.

Öğrenme etkinliği ile doğrudan ilişkisi olmadan ödüllerle olumlu pekiştireçlerin kullanıldığı yaşantılar ile öğrenciler katılıma dıştan güdülenmiş olurlar.benzer şekilde, görev yapmama davranışı sonucu öğrenciye verilen cezalar, görevini yapması için ona dıştan güdülemeyi öğretebilir.

 

 2.İçten Güdülenme:

Eğer öğrenciler, bir etkinliğe katılarak ihtiyaçlarını karşılayacaklarını anlarsalar, bir öğrenme etkinliğine yönelik olarak içten güdülenmiş olurlar. İçten güdülenmiş öğrenciler doğrudan yararlı olacak şekilde katılıma değer verirler. İçten güdülenme, merak, öğrenme ihtiyacı, büyüme ve yarışma duygusu gibi öğrencinin içinde yer alan ihtiyaçlara verilen cevaptır.

        Zeynep sağlıklı olmayı ve hastalanmamayı arzuluyor. Tam bir diyetin sağlığına katkıda bulunacağına inanıyor. Sonuçta, yedinci sınıf öğretmeni sınıfın beslenmeyle ilgili bölümü okumasını  istediğinde Zeynep ödevini isteyerek tamamlıyor.

        Ayşe, insanları vahşi hayvanları avlamaması ve öldürülmemesi gerektiğine inanıyor. Türkçe öğretmeni etkili yazı yazmayla ilgili ders verirken Ayşe, öğretmeni istekli şekilde dinliyor. Çünkü, başkalarını avcılık yapmamaya ikna  amacıyla yazılar yazarak  bu konuda yazar olmak istiyor. Öğrenciler katılımın doğrudan  bir sonucu olarak, olumlu pekiştireçlerinden, öğrenme etkinliklerinin değerini anlamayı öğrenmektedir.

        Öğrencilerin katılımını dıştan güdüleyen yöntemlerin kullanılması hiç kullanılmamasından iyidir. Ancak, öğrencilerin katılımı için dıştan güdülenmeleri, içten güdülenmeye göre daha düşük düzededir. Etkinlikler, öğrencilerin ihtiyaçlarını açıkça karşılayan hedeflere ulaşmalarını sağlayacak şekilde düzenlenirse, öğrenciler öğrenme etkinliklerine içten güdülenmiş olarak  katılabilirler.

 

GÜDÜLENMEYİ ETKİLEYEN KİŞİSEL ETKENLER

Güdülenme biliş, davranışlar, çevre ve diğer kişisel etkenlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Burada sözü edilen kişisel etkenleri dört grupta toplamak mümkündür:1.Uyarılma 2.İhtiyaçlar 3.İnançlar 4.Amaçlar

 

1. Uyarılma ve Kaygı

Genelde uyarılmışlık hali, organizmanın verimli bir öğrenme sağlayabilmesi için hazır ve tetikte bulunmasıdır. “canım ders çalışmak istemiyor” diyen öğrenciler aslında yeterli uyarılmışlık seviyesine ulaşamamıştır. Kantinde ya da yatakta ders çalışmak, bireyin genel uyarılmışlık haline girmesini, dolayısıyla öğrenmesini güçleştirmektedir. Uyarılma belirli bir noktaya geldiğinde optimal ulaşmaktadır. Optimal seviye öğrenme için ideal olandır. Kaygı içinde aynı şeyleri söylemek mümkündür.

 

2. İhtiyaçlar

İhtiyaç arzulanan veya gerekli olan bazı şeylerin eksikliğidir. Eksiklik algılanan ya da gerçek olabilir. İhtiyaçlar basit ve somut olabileceği gibi karmaşık ve soyut da olabilir.

 

3. İnançlar

Kişilerin güdülenmesini etkileyen üçüncü kişisel faktör,  onların inançlarıdır. Yükleme kuramı ve bazı araştırma bulguları, yeteneklerin kararlı ve denetlenemez olduğunu ifade ederken,bazı görüşler de yeteneklerin çabayla geliştirilebileceğini ifade etmektedir. Diğer yandan yetenekle ilgili inançlarda gelişimsel farklılıklar vardır.    

 

4. Amaçlar

Öğrencilerin derslerle ilgili amaçlar, onların güdülenme düzeylerini etkilemektedir. Öğretmenler öğrencilerin amaçlarına bakarak onların güdülenme düzeyleri ve amaçlarının gerçekleşme düzeyleri hakkında değerlendirme yapabilirler. Öğretmenlerin özellikle başarısızlık yaşantısı geçiren öğrencilerin amaçları üzerinde  değerlendirme yapmaları gerekmektedir.

 

ÖĞRENCİLERİ GÜDÜLEME YOLLARI

 

Ø   Derslere başlarken ilginç, şaşırtıcı, merak uyandırıcı sorular sorun.

Ø   Çalışmaları mümkün olduğu kadar aktif, araştırıcı, heyecanlı ve yararlı hale getirin.

Ø   Bütün öğrencilerin, neyi nasıl yapacaklarını ve ulaşacakları  hedefe nasıl gideceklerini bilip bilmediklerinden emin olun.

Ø    Öğrencilerin arasında zeka, sosyal-ekonomik-kültürel geçmiş, okula ve bazı derslere karşı tutum açılarından  bireysel ayrılıklar olduğunu her zaman dikkate alın.

Ø   Öğrencilerin temel ihtiyaçlarını doyurmalarına yardımcı olun.

Ø   Sınıfın fiziksel şartlarını hesaba katın.

Ø   Öğrencilerle ilgilendiğinizi onların sizin sınıfınızın öğrencileri  olduğunu hissettirin.

Ø   Bütün öğrencilerin az da olsa saygınlık kazanabileceklerini öğrenme yaşantıları düzenleyin.

Ø   Öğrencilere her konuda seçenekler sunun.

Ø   Olumlu bir benlik kavramı geliştirmelerine yardımcı olun.

Ø   Olumlu yanlar vurgulayarak, sonuçlar hakkında geri bildirim verin.

Ø   Öğrencileri  kendi öğrenmelerini  kendilerini yönlendirmeleri  için cesaretlendirin.

Ø   İhtiyaç duyulan öğrencileri, öz güvenlerini ve başarı ihtiyaçlarını geliştirmeleri için cesaretlendirmeye çalışın.

Ø   Öğrencilere sorumluluk vererek, kendileriyle yarıştırarak onların başarı güdüsünü geliştirici teknikler kullanın.

       

               

KAYNAKÇA

 

1.     M. Mustafa TUFAN, Yüksek Lisans Tezi, Motivasyon Fonksiyonlarının Çalışanların Verimliliği Üzerindeki Etkileri

 

2.    Sınıf Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar. Editör: Prof. Dr. Leyla KÜÇÜKAHMET  Nobel Yayınları  2000

 

3.    Sınıf Yönetimi. Etidör: Prof. Dr. Leyla KÜÇÜKAHMET  Nobel Yayınları 2000

 

4.    Doç. Dr. Hasan EFE,  Mod – 212 Mobilyada Ergonomi Ders Notları

 

5.    Fidan, N., Okulda Öğrenme ve Öğretme

Motivasyon (güdüleme)

Motivasyon nedir?

Güdü türleri

Birincil ve ikincil güdüler

Durumluk ve sürekli güdüler

İçsel ve dışsal güdüler

Güdülenme kuramları

Davranışçı yaklaşım

Sosyal öğrenme

Hümanistik yaklaşım

Bilişsel yaklaşım

Başarılı olmak ihtiyacı

Öğrencilerin güdülenmesi için öneriler

Motivasyon

Güdülenmenin tanımı ve niteliği

Güdülenme kuramları

Davranışçı yaklaşım

İnsancıl yaklaşım

Bilişsel yaklaşım

Sosyal öğrenme yaklaşımı

Katılıma güdüleme

İçten ve dıştan güdülenme

Güdülemeyi etkileyen kişisel faktörler

Kaygı, güdülenme ve uyarılma

Güdülenme ve ihtiyaçlar

Güdülenme ve inançlar

Güdülenme ve amaçlar

Öğrencileri güdüleme yolları

Güdülenme yaklaşımlarının sınıfta uygulanması

Sınıfınızda davranışsal yaklaşımların güdülenmeye uygulanması

Sınıfınızda hümanistik yaklaşımların güdülenmeye uygulanması

Sınıfınızda bilişsel yaklaşımların güdülenmeye uygulanması

Sınıfınızda sosyal öğrenme yaklaşımların güdülenmeye uygulanması


 [EK1]

Kaynakta çalışma olarak geçtiğinden dolayı “çalışma” yazılmıştır.

 [EK2]

Mobilyada Ergonomi “MOD-212” Ders Hocası